Перевод: со всех языков на немецкий

с немецкого на все языки

birinin başına

  • 1 baş

    baş s
    1) ( kafa) Kopf m; ( ser) Haupt m
    \baş döndürücü Schwindel erregend
    \baş göstermek sich zeigen; ( ortaya çıkmak) auftreten
    birini \baş göz etmek ( fam) jdn unter die Haube bringen
    \baş kaldırmak sich auflehnen (-e gegen), revoltieren (-e gegen); ( isyan etmek) rebellieren (-e gegen)
    \başım dönüyor mir ist schwindelig
    birinin \başına bir hâl gelmek jdm stößt etw zu
    bir şeyden \başını alamamak sich vor etw nicht retten können
    birinin \başını bağlamak ( fam) jdn unter die Haube bringen
    \başını sokacak bir yeri olmak ( fig) o ( fam) ein Dach über dem Kopf haben
    \başını taştan taşa çarpmak ( fig) (etw) bitter bereuen
    işi \başından aşkın olmak ( fig) o ( fam) bis über beide Ohren in Arbeit stecken
    2) ( topluluğu yöneten kimse) Oberhaupt m
    bir devletin \başı der Oberhaupt eines Staates
    3) ( başlangıç) Anfang m, Beginn m
    \başından beri/itibaren von Anfang an
    \başından sonuna kadar von Anfang bis Ende
    \baştan von Anfang an
    \baştan \başa von Anfang bis Ende
    gelecek haftanın \başında Anfang nächster Woche
    mayıs \başında Anfang Mai
    yılın \başında am Anfang des Jahres
    4) anat (meme \başşı) Warze f
    5) naut Bug m
    geminin \başı bocaya/orsaya kaçıyor der Bug des Schiffes dreht nach Lee/Luv
    6) (\başbakan) Präsident(in) m(f); (\başhekim) Chef m; (\başmakale) Leit-; (\başmüfettiş) Ober-; (\başsavcı) Ober-, General-; (\başrol) Haupt-
    7) ( unpers)
    bir şeye \baş almak für etw Zeit finden
    bir kimseyle/şeyle \baş edebilmek ( fam) mit jdm/etw fertig werden
    bir kimseyle/şeyle \başa çıkmak mit jdm/etw fertig werden
    \başı belaya girmek ( fam) in Teufels Küche kommen
    \başı dara düşmek in Not geraten
    \başımla beraber! ( seve seve) gern(e) !; ( memnuniyetle) mit Vergnügen!
    \başın sağ olsun! mein aufrichtiges Beileid!
    birinin \başına binmek [o çıkmak] ( fig) o ( fam), jdm aufs Dach steigen
    birinin \başına bir şey gelmek jdm etw passieren
    birinin \başını belaya sokmak ( fam) jdn in Teufels Küche bringen
    dün \başıma bir şey geldi gestern ist mir etw passiert

    Sözlük Türkçe-Almanca kompakt > baş

  • 2 binmek

    binmek <- er>
    vi
    1) ( ata, bisiklete) steigen (-e auf), aufsteigen
    bindiği dalı kesmek ( fig) den Ast absägen, auf dem man sitzt
    birinin başına [o tepesine] \binmek ( fig) o ( fam) jdm aufs Dach steigen
    2) ( taşıta) steigen (-e in), einsteigen
    otobüse \binmek in den Bus steigen
    3) ( ata) reiten
    kısrağa \binmek auf einer Stute reiten
    4) ( bisiklete) fahren (-e mit)
    atlıkarıncaya/dönme dolaba \binmek (mit dem) Karussell/Riesenrad fahren

    Sözlük Türkçe-Almanca kompakt > binmek

  • 3 hâl

    hâl <- li> [hãl] s
    1) Zustand m, Situation f
    \hâle yola koymak in Ordnung bringen
    \hâli vakti yerinde olmak gut situiert sein
    bu \hâlde oraya gidemem ( fam) in diesem Zustand kann ich nicht dahin gehen
    bu \hâlin ne böyle? ( fam) wie siehst du denn aus?
    2) ( davranış, tavır) Benehmen nt
    3) ( ohne Pl, şimdiki zaman) Gegenwart f
    4) ( güç, kuvvet) Kraft f
    \hâlim kalmadı ( fam) ich kann nicht mehr
    5) Fall m
    o \hâlde in dem Fall, dann
    6) birinin başına bir \hâl gelmek jdm stößt etw zu
    kâbus \hâline gelmek zum Albtraum werden

    Sözlük Türkçe-Almanca kompakt > hâl

  • 4 tavan

    tavan s
    1) ( odanın) Decke f; ( yapının) Dach nt
    birinin başına \tavan çökmek [o yıkılmak] ( fig) o ( fam), jdm fällt die Decke auf den Kopf
    2) ( fig) ( en üst sınır) Höchstgrenze f; ( en yüksek seviye) Höchststand m
    3) wirtsch Plafond m

    Sözlük Türkçe-Almanca kompakt > tavan

  • 5 akıl

    akıl <- klı> s
    1) aklı almamak ( anlayamamak) nicht verstehen [o begreifen] können; ( olabileceğine inanmamak) nicht fassen
    aklı başında olmamak keinen klaren Gedanken fassen können
    aklı durmak ( fam) abschnallen
    aklın durur! ( fam) da schnallste ab!
    aklına gelmek draufkommen
    aklına estiği gibi konuşmak ( fam) frisch von der Leber weg reden
    aklından çıkmak entfallen
    bunu aklından çıkar! ( fig) das kannst du dir abschminken!
    bir şeyi aklından çıkarmak ( fig) sich etw abschminken
    2) Verstand m, Geist m; (us) Vernunft f
    aklını başına almak [o toplamak] ( fig) Vernunft annehmen
    aklını kaçırmak/yitirmek ( fig) den Verstand verlieren
    birinin aklını başına getirmek ( fig) jdn zur Vernunft bringen
    birinin aklını başından almak ( fig) jdm den Kopf verdrehen
    aklını oynatmak wahnsinnig werden
    \akıl yaşta değil, baştadır ( prov) Alter schützt vor Torheit nicht
    3) ( hatır) Erinnerung f, Gedächtnis nt
    bir şeyi \akıl etmek an etw denken
    aklıma gelmiyor es fällt mir nicht ein, ich komme nicht drauf
    bir şey aklına gelmek sich an etw erinnern, draufkommen
    bırak düşüneyim, aklıma gelecek lass mich nachdenken, dann komme ich drauf, lass mich nachdenken, dann fällt es mir (wieder) ein
    4) Rat m
    birine \akıl vermek jdm einen Rat geben

    Sözlük Türkçe-Almanca kompakt > akıl

  • 6 bela

    bela [belã:] s
    1) Unheil nt
    2) ( hak edilen ceza) gerechte Strafe
    \belasını bulmak seine gerechte Strafe bekommen
    3) Ärger m; ( kavga) Streit m
    \bela aramak Ärger suchen, Streit suchen
    \bela çıkarmak Streit anfangen
    birine \bela kesilmek jdm Ärger machen
    biriyle başı \belada olmak mit jdm Ärger haben
    güç \bela mit Mühe und Not, mit Ach und Krach
    \belalar mübareği! eine schöne Bescherung!
    4) ( pej) o ( fam) (baş \belası) Plage f
    5) birine \bela okumak jdn verfluchen
    bu Allah'ın \belası herif dieser verdammte Kerl
    6) ( fig) o ( fam)
    başı \belaya girmek in Teufels Küche kommen
    birinin/kendi başına \bela açmak jdm/sich eine schöne Suppe einbrocken
    birinin başını \belaya sokmak jdn in Teufels Küche bringen
    dilinin \belasını bulmak sich die Zunge verbrennen

    Sözlük Türkçe-Almanca kompakt > bela

См. также в других словарях:

  • başına kalmak — (birinin) istemediği hâlde bir işi yapmak veya bir kimseye bakmak zorunluluğu ile karşılaşmak Adam yüzüstü bırakıp gidince böyle bir numara çevirip başına kalmayı deniyor anlaşılan. E. Bener …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kabak (birinin) başına (veya başında) patlamak — birçok kimsenin ilgili olduğu bir olaydan, yalnızca bir kimse zarar veya ceza görmek Kendi yarın cehennem olur gider, kabak bizim başımıza patlar. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • başına çalmak — (birinin) bir şeyi öfkeyle, nefretle geri vermek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • başına çıkmak — (birinin) birinden yüz bulup ona karşı pek şımarıkça davranmak Hizmetçi kadınlarla içli dışlı olmamak, onlara mesafeli davranmak gerekirdi, yoksa başınıza çıkarlardı. T. Uyar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • başına çorap örmek — (birinin) birine, haberi olmadan kötü duruma düşürücü davranışta bulunmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • başına geçmek — (birinin) en üstün yeri almak, önderlik yapmak ... onları bahçeye toplayarak başlarına geçerek akşama kadar âdeta kudurturdum. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • başına dikilmek — 1) (birinin) birinin yanından uzaklaşmamak, onu denetim altında bulundurmak 2) (birinin) bir işi yaptırmak için yanında ayakta durmak 3) (birinin) bir şeyin yanında ve ayakta beklemek Gidip iskelenin başına dikiliyor gelen yolcuyu buyur etmek… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gülme komşuna, gelir başına — birinin başına gelen kötü bir durum senin de başına gelebilir anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • başına ekşimek — 1) (birinin) ağır yük olmak 2) (birinin) üstüne kalmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • başına sarmak — (bir şeyi birinin) birine musallat etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • üstüne başına etmek — kaba (birinin) ağır bir biçimde sövmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»